Bu iki ayrı konuyu neden aynı başlıkta yazdın diye düşünen okurlar çok haklılar. Ancak ben konuya biraz milli hassasiyet ile yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum.

31 Mayıs 2010. Filistin’e yardım amaçlı yola çıkan Mavi Marmara İsrail komandolarının saldırısına uğradı. 9 Türk vatandaşı saldırıda hayatını kaybetti.

10 Ekim 2019. Aynı Filistin Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunu temizlemek ve sınır güvenliğini sağlamak için başlattığı Barış Pınarı Harekâtını İsrail ile birlikte kınadı.

14 Ağustos 2013. Mısır’da Arap Baharı esnasında yaşanan Esma Biltaci’nin vurularak öldürülmesi sonrasında Ankara jet hızıyla tepki vermişti.

30.07.2019. Mısır’ın Rum Büyükelçisi Akdeniz’de arama çalışmalarına başlayan Türkiye’yi “Umarız bölgede askeri güç kullanacak duruma gelmeyiz” diyerek alenen tehdit etti.

1 Aralık 2010. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ülkesindeki tüm tepkiye rağmen Kaddafi Uluslararası İnsan Hakları Ödülünü kabul etti.

Üzerinden çok bir vakit geçmeden Libyalı isyancılara silah ambargosunu yürürlüğe koyan Türkiye’ye Libyalıların tepkisi ise Bingazi’de Türk Bayrağı yakmak ve Türk Konsolosluğuna saldırmak oldu.

Tüm bunları aklımızda tutalım. Fazlasıyla zayıf olan siyasi tarih hafızamızı güncellemek için küçük hatırlatmalarda bulundum.

Gelelim başlığın ikinci kısmı Doğu Türkistan’a. Bilmeyenler için Doğu Türkistan Çin’in yıllardır işgal ettiği kadim Türk toprakları. Müslüman Türk halkın nüfusu ise 35 milyon!

Ne yazık ki bölgeye giriş neredeyse imkânsız.

Son dönemde ise dünya kamuoyu Doğu Türkistan meselesi ile yakından ilgileniyor. Biz hariç!

Her fırsatta bizi sırtımızdan bıçaklayan Arap coğrafyasını kurtarma derdine düştüğümüzden soydaşlarımızı unutuyoruz, bir de Çin’den alınan yüklü krediler var tabii.

Yaklaşık 1 milyon Doğu Türkistan vatandaşının toplama kamplarında tutulduğu, Çin’in iğrenç asimilasyon politikaları ile insanlık dışı muameleler gördükleri biliniyor. Ancak Vatan Partisi Genel Başkanı bu zulmü köy enstitüsü zannediyor. Bir de utanmadan bunu televizyonlarda söylüyor. Biz ise bunu izleyip, dönüp Libya'yı kurtarma derdine düşüyoruz.

Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Devlet aklının bu deyişi şiar edinerek ülkeyi yönetmesi gerekir.

2 Ocak 2020 Türkiye Büyük Millet Meclisi Libya Tezkeresini 325’e 184 oy ile kabul etti.

Allah Türk askerini korusun ve yüceltsin…