Yeni yıl yeni umutlar diyerek, büyük umutlarla girdiğimiz 2020 koskoca bir su balonu gibi yüzümüzde patlayarak hepimizi sudan çıkmış balığa döndürdü. İlk çeyreği görüp görebileceğimiz bütün felaketlerle (uzaylı istilası hariç) tamamladık. Hoş uzaylılarda gelse sosyal izolasyonu koruyarak kolonya ikram ederek çay eşliğinde sohbete dalarız o kadar kafayı kırdık diye tahmin ediyorum.

Neler oldu ilk çeyrekte kısaca hafızalarımızı tazeleyelim.

2020 yılının ilk günlerinde Edirne’den Kars’a hepimiz Kanal İstanbul yapılmalı mı yapılmamalı mı sorusunu tartıştık. İstanbul’da halk deyim yerindeyse seferber oldu, gerekli birimlere yüz binlerce itiraz dilekçesi verdi.

Üniversite öğrencisi genç bir kardeşimiz Sibel Ünli iş bulamadığı ve geçim sıkıntısı yaşadığı için yaşamına son verdi.

Aynı zaman aralığında ABD İran komutanını öldürdü, İran ABD üssünü vurdu 3. Dünya Savaşı eşiğinden dönüldü.

Pegasus uçağı Sabiha Gökçen havalimanına inişi esnasında pistten çıktı ve 2 kişi hayatını kaybetti.

Van’da çığ düşmesi felaketi yaşandı, 33 kişi şehit düştü. İhmal var mı yok mu sorusunun cevabı maalesef bulunamadı.

Uçak kazası ve çığ felaketinin haberi ile sarsılmışken bir babanın kızını öldürdüğü haberi bomba gibi üzerimizde patladı. Kadın cinayetleri tekrar gündeme geldi.

Gülistan Doku’dan 82 gündür haber alınamıyor.

2020 yılının ilk iki ayında 49 kadın öldürüldü 19 kadının ölümü ise şüpheli.

Elazığ ve Malatya’da 41 vatandaşımızın hayatını kaybettiği korkunç bir deprem yaşadık. Yıkılan binaların ihmal zincirini, ihtiyat akçesinin gerekliliğini tartışırken gündemimiz maalesef yine acı bir olayla değişti.

Suriye İdlib’de askerlerimize yönelik gerçekleştirilen hava saldırısı ve diğer saldırılar sonrasında Şubat ayında 54 askerimiz şehit düştü. Saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz…

Hükümet ani bir kararla Avrupa sınır kapılarını açtı. Sınır kapılarına kontrolsüz yığılan mülteciler insanlık dramlarına sebep oldu. Hümanist Avrupalılar (!) plastik botlardaki mültecileri vurdu, öldürdü ve bize para teklif ederek geri göndermeye çalıştı.

Arada bir yerde kimsenin üzerinde durmadığı 3 gazeteci tutuklandı. Kimseden ses soluk çıkmadı.

Tam iktidarın yanlış Suriye politikasını eleştirirken tüm dünyayı sarsan yıllardır bulunan ama bu türü yeni ortaya çıkan Covid-19 ülkemize giriş yaptı. Önce ciddiye almadık, ellerimizi yıkamayı öğrenip evlere tuvalet kağıdı stokluyorduk ki baktık iş ciddi neden sokağa çıkma yasağı ilan edilmiyor diye tüm memleket ayağa kalktık. O sırada 65+ vatandaşlara kısıtlama geldi. Okulları kapattık, iş yerlerini kapattık, evlerimizde oturuyoruz. Sürecin sonucunu tüm ülke ve dünya olarak merak ediyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, tedavi görenlere acil şifalar diliyor, tüm sağlık çalışanlarımıza üstün gayretlerinden ötürü teşekkür ediyoruz.

Tüm bu Covid-19 belası yaşanırken Türk Kızılayı kendi ülkesini bıraktı sağda solda maske dağıtıyor; kişiler kendi OHAL'lerini ilan ediyor ama kira, elektrik, su kişi OHAL'i dinlemiyor; Kanal İstanbul ihalesi aradan çıkarılıyor; uyuşturucu satıcısına, hırsıza, uğursuza ise af çıkarmak için uğraşılıyor ve kim bilir bilmediğimiz neler oluyor.

Tarihe 2020’nin ilk çeyreğini not düşelim, yaşadıklarımızı ve hataları unutmayalım.

Sağlıklı günlerde buluşmak dileğiyle…