Çok ilginç değil mi? size başlığıyla soru soran bir yazı var karşınızda...
Hep de kendinizi sorgulamanızı vesile oluyor...
Kim bizden daha güçlü olabilir diye...
O zaman ben size anlatayım kısacası ben Deprem...
Yakın zamanda size yaptıklarımı anlatayım mı? Anlat dediğinizi duyuyor gibiyim.
13 Mart 1992 Doğu Anadolu'da bulunan Erzincan Merkezli 6.8,
17 Ağustos 1999 Marmara Bölgesi'nde bulunan Gölcük'te 7.8,
23 Ekim 2011'de Doğu Anadolu'da Bulunan Van'da 7.2,
28 Eylül 2019'da Marmara'da İstanbul Merkezli 5.8,
23 Ocak 2020'de Ege'de Manisa Akhisar Merkezli 5,4
24 Ocak 2020'de Doğu Anadolu'da Bulunan Elazığ Sivrice Merkezli 6,8,
Kısaca beni hatırladınız değil mi?
***
Siz unutsanız ben size hatırlatayım; Türkiye'yi ahtapot misali sarmış fay hatlarım var....
Ama tahmin ettiğiniz gibi kötü değilim... Sadece sizleri her zaman uyarırım...
Artçı sarsıntılarım aslında sizlerin daha güvende olabilmeniz için önlem alın diye kısa bir mesajımdır...
Ama bakıyorum ki, birçoğunuz Anadolu'da kerpiç evler, kendi imkanlarlarınızla yaptığınız derme çatma evlerinizde oturuyorsunuz...
Anadolu'dan İstanbul'a göç edenlerde en az 20 yıllık o dönemin koşullarındaki demir, beton, tuğla v.b. şeylerle denetimsiz olarak yaptığınız binalarınızda oturuyorsunuz...
Nüfus artıyor, yatay mimarili konutlardan çok dikey mimarili konutlara doğru hızlıca geçiş yapıyorsunuz...
Siz sadece günü düşünüyorsunuz... Uyusam, kalksam, gitsem, çalışsam, gezsem v.s. kısaca hayatınız...
İşte ben size birşey hatırlatmak istiyorum, depremlerden sonra sizler yardım kampanyaları düzenler, afet toplanma alanlarını arttıracağınızı söylersiniz. Ama birşeyi unutursunuz, sizler seferberlik başlatırken depremde sallanarak çatlayan binalarınızın çatlaklarını kapatır, dışını mantolama ile kapatırsınız. Deprem toplanma alanlarını konut, ticari alanlar için imara açarsınız. Deniz kenarlarına dolgular yaparsınız, malzemeden ucuz olsun diye eşe, dosta uygun olsun diye bina yaptırırsınız... Deprem oldukça çantaydı, toplanma alanlarıydı, kamu spotlarıydı hazırlama telaşına düştünüz... Ama unuttuğunuz bir gerçek var siz ihmal ettikçe ben şiddetimi arttırarak size gücümüzü hatırlatacağım.
****
Kısacası deprem son dönemde 7 Bölgeli ülkemizde gücünü hissettiriyor. Manisa'daki depremin şiddetiyle İstanbul bile depremi hissediyor. Sosyal medya'da ve haberlerde depremin şiddetini konuşuyor, taziyelerimizi, geçmiş olsun dileklerimizi paylaşıyoruz. Peki ya sonrası unutuyoruz, Elazığ Sivrice'deki depremde Malatya, Tunceli, Adıyaman, Diyarbakır, Sivas fay hattının etkisiyle depremi hissettiler ve yıkımlar meydana geldi...
***
Kısacası depremi kader, takdir görmek yanlış olur...
Deprem bir doğal afettir, ne kadar konutlarınız yenide olsa doğru yapılmayan inşaat, denetimler, kontroller sizin sonunuz olabilir... O nedenle depreme karşı kişiler hane hane bilgilendirilmeli. Bakanlık belediyeler, milli eğitim müdürlüğü, sivil toplum kuruluşları, mahalle muhtarları işbirliği ile eylem toplantıları yapmalı.
***
Ataşehir'de olası bir depremde çok ciddi can kayıpları olur!
Bu konuda neden bu kadar iddialısın diye soranlar vardır... Seçim dönemi İmar İskan Bloklarını hatırladınız mı? TOKİ Kanalıyla dönüşüm için çalışmaların başlatıldığı Yenişehir'deki toplu konut alanından bahsediyorum. Bina kolonlarındaki demirler kendisini adeta gösteriyor, göz göre ölüme beni alet edeceksiniz diye... 1030'un üzerindeki dairede en düşük 4 kişi yaşasa 4120 kişinin olası depremde hayati tehlikesi var...
***
Yenisahra ve Barbaros'ta kentsel dönüşüm ile binalarda alınan karotlarda yaklaşık 110 binanın karot sonucuna göre depreme göre dayanıksız olduğu ve tahliye edilmesi gerekiyor. Ancak vatandaşlar bu konuda ne yapacaklarını bilmiyor, kaymakamlık kanalıyla belediyelere yıkım kararı gönderilirken belediye ise vatandaşların bu kış vakti mağduriyet yaşamaması için yıkım kararlarında ağırdan süreci işletiyor...
***
17 Mahallesi bulunan Ataşehir'de Ferhatpaşa, Yeni Çamlıca, Mimar Sinan, Mevlana, Kayışdağı, Yenişehir, İnönü, İçerenköy, Örnek, Esatpaşa, Fetih, Aşık Veysel, Barbaros, Yenisahra, Mustafa Kemal Mahallelerinde 1960 sonrasında 2000 öncesinde yapılan binlerce bina var... Bu konuda Bakanlık gerekli önlemleri alıp, süreci hızlandırmalı. Seçimden seçime gelip vaat olup askıda kalmamalı... Vatandaşların sosyal ekonomik durumuna göre çözümler sunulmalı ve dönüşüm büyük deprem öncesinde gerçekleştirilmeli... Yoksa sonumuz molozlarla kapanmış yollara ulaşmak zor olur.
***
Kartal'da çöken yeşilyurt apartmanı ile hatırlarsanız bakanlık o bölgede riskli olan yunus apartmanı ile birlikte 8 binanın da yıkılmasına karar vermişti ve hızlıca yıkılarak yeniden inşaat çalışmalarını başlattı.
***
İşin özeti, deprem ben geliyorum ve önleminizi alın diyor...
Gündüz'de gelebilirim, gece siz uyurken sizi de yakalayabilirim...
Tedbir almazsanız, kader diyip acıyı geçiştirmeyin...
Önlem alın, öncülük edin, tedbir alın...
"Bilgilenin, bilgilendirin"
***
Elazığ'daki deprem sonrasında Elazığ'da ve Malatya'da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerinize ve milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Deprem sonrasında AKUT ile işbirliğiyle Ataşehir'den arama kurtarma ekiplerini ve ilk yardım, arama kurtarma malzemelerini yola çıkaran Ataşehir Belediyesi'ne yardım seferberliği başlatan Ataşehir Belediyesi, Kent Konseyini, Mahalle Muhtarlarını, Sivil Toplum Kuruluşlarını, Kızılay Ataşehir Şubesi'ne, Siyasi Partilere ve bu konuda duyarlı olup yardım seferberliğine öncülük eden tüm Ataşehirlilere teşekkürü bir borç bilirim. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin...
***
Kalın sağlıcakla...