Yaptığı inşaatların etrafında adeta yıkımlar yaşanırken, üstlenmiş olduğu projelerde en ufak bir hasar dahi olmayan binalar o dönemde depremzede vatandaşların geçici barındığı, tedavi edildiği yerler olarak gündeme sık sık gelmişti.
Otel, yurt, okul ve konut projeleriyle birçok insanın o dönemde burnunun kanamadığı, camlarının dâhil sapa sağlam kaldığı projelerin müteahhidi olan Ekil İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Ekşi, Kahramanmaraş merkezli deprem ile ilgili Ataşehir Haber Ajansı’na önemli açıklamalarda bulundu.
14 MİLYON İNSANIMIZI ETKİLEYEN DEPREMDEN DOLAYI ÇOK ÜZGÜNÜM
Öncelikle 10 ilimizi dolayısıyla 14 milyon nüfusumuzu etkileyen büyük depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Ülkemizin ve milletimizin başı sağ olsun. 14 Milyon insanımız başta olmak üzere Türkiye’yi derinden sarsan bu büyük afetten dolayı çok üzgünüm.
YÜRÜRLÜKTEKİ KANUN GEREĞİ MÜTEAHHİTLER RİSKLİ GÖRDÜĞÜ BİNALARI YAPMAMALI!
Biz bugüne değin yaptığımız bütün projelerimizde, kanunların vermiş olduğu yetkiler doğrultusunda projelerimizi hayata geçirdik. Projelerin zemin etütleri, kullanılacak malzemeler, işçilik son derece önemlidir. Müteahhitler bilirkişi sıfatı taşıdığından kanunun emrettiği şekliyle inşaat yapmak önemlidir. Eğer müteahhitler görmüş oldukları olumsuzlukları yetkili makamlarla paylaşmaz ve önlem almazlarsa büyük felaketler kaçınılmaz olur ve husule gelebilecek istenmeyenlerden şahsen sorumlu olurlar. Belediyeler başta olmak üzere kamu ihale makamları yapılacak projelerde zemin etütleri son derece büyük önem arz etmektedir.
Müteahhit zeminde, projelerde, kullanılacak malzemelerde ve ihale şartnamesinde yetersizlikler görürse, bunu ilgili makamlara bildirmek ve olumsuzluklara karşı yetkili makamlardan “Deruhteyi Mesuliyeti” kabul etmelerini yani “Bu emriniz yasaya aykırıdır ve bu emri bana yazılı olarak verin” demesi gerekir. Kabul etmeyen makamlara tespit edilen eksiklikleri kabul etmezlerse yapmaması gerektiğini, “Deruhteyi Mesuliyeti” kabul ederse inşaatları yapmayı kabul edeceğini yazılı olarak bildirmesi gerekir. Bundan sonra yıkılmamak için kanunları uygulamak yeterlidir!” ifadelerini kullandı.
1992 ERZİNCAN DEPREMİNDE YAPTIĞIMIZ BİNALARDA CAM DAHİL KIRILMADI
Hiç unutmuyorum, 1989 Yılında hizmete kazandırdığımız Erzincan Kız Öğrenci yurdu inşaatımızı tamamlamıştık. 1992’deki Erzincan depreminde birçok kamu binası, konutlar yıkılırken yapmış olduğumuz yurt binasının camı dahi kırılmamış, o dönem devlet tarafından yapılan yurt binasında 38 öğrencimiz hayatını kaybetmişti.
RİSKİ GÖRÜP, PARA KAZANMAK İÇİN PROJE YAPMIYORUZ!
Çünkü biz; fay hatları üzerindeki Erzincan, Sivas, Lâdik, Tokat, İstanbul ve Adapazarı’nda yapmış olduğumuz okul, yurt, hastane, konut, askeri ve emniyet binaları projelerimizde idareler tarafından “Deruhteyi Mesuliyeti” kabul edilmeyen hiçbir riskli projeyi para kazanmak için yapmadık. Önemli olan insanlarımızın sağlıklı yaşamı dedik. Bugün bir kez daha görmüş olduk ki, arsa sahipleri, ihale makamları, özellikle de belediyeler kanunlara uygun oluşturacakları dosyalar ile müteahhitlere binaları inşa ettirmeleri gerekir. Müteahhitlerin kanun gereği bilirkişilik sıfatları bulunduğundan eksik gördükleri hiçbir imalatı yapmamaları gerekir. Ancak ve ancak, karşı tarafça deruhteyi mesuliyeti kabul edilmesi halinde yapmaya mecburdurlar. Bu durumda husule gelecek istenmeyenlerin sorumlusu da deruhteyi mesuliyeti kabul edenlerdir.
EKŞİOĞLU AİLESİ OLARAK DEPREMİN YARALARININ SARILMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ
Ekrem Ekşi ayrıca; Ekşioğlu Vakfı olarak depremin ilk olduğu andan itibaren çalışmalara başladıklarını, maddi ve manevi her türlü destekleri vakıf olarak sunacaklarını belirtti.
SABANCI HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI SAKIP SABANCI ÖRNEK GÖSTERMİŞTİ
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Merhum Sakıp Sabancı'nın döneminde yaptığı projelerle ön plana çıkan Ekil İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Ekşi ile ilgili Sakıp Sabancı, "Ekrem Ekşi'ye biz bugüne kadar 25'in üzerinde proje yaptırdık. Eğer yanlış yapan birisi olsaydı ona bir kaç projemiz dışında başka projeler yaptırmaz, yolumuza başka arkadaşlarla devam ederdik. Çünkü o layık bu işe, yaptığı eserler ortada" ifadelerini kullanmıştır.
