Akıllı Şehirlerde Kentsel Hareketlilik” oturumda İETT’den İhsan Eroğlu, İSBAK A.Ş. Genel Müdürü Esat Temimhan ve Kadir Has Üniversitesi'nden Murat Güvenç konuşmacı olarak yer aldı. Panel bölümünde ise ODTÜ’ten Prof. Dr. Hüseyin Tarık Şengül ve New York Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kaan Özbay konuşmacılara katıldı.
İSBAK ulaşım için sahada
İSBAK A.Ş. Genel Müdürü Esat Temimhan, böyle toplantıları İstanbul genelinde yapabiliyor olmanın çok önemli olduğunu belirterek, “İSBAK İBB’nin bakım işlerini yürütmek için kurulan bir şirketti. Bugün hala bu işimizi sürdürüyoruz. Ancak yıllar itibariyle İSBAK bir dönüşüm geçirdi. İSBAK bu dönüşüm sürecinde Ar-Ge faaliyetlerine önem vermeye başladı” dedi.
İstanbul’un trafik yoğunluğu nedeniyle İSBAK’ın faaliyet alanının genişlediğini ve çeşitlendiğini ifade eden Temimhan, şöyle konuştu:
“Sahada trafiği ölçmek ve gözlemlemek oldukça önemli. Bizim geliştirdiğimiz ‘ATAK’ isimli bir sistem ile sahada kavşakları daha faydalı yönetebiliyoruz. Yine ‘EDS’ ile adı anılan sistem ile de elektronik denetimleri gerçekleştiriyoruz. Trafiği iyi akan ülkelerde denetimin de başarılı olduğunu hepimiz görüyoruz. Çok farklı başlıklarda bizim ürettiğimiz ve yönettiğimiz sistemler sahada çalışıyor.”
Akıl ile kenti yan yana getirmek önemli
Kadir Has Üniversitesi’nden Murat Güvenç de İngilizce'de “Akıllı Şehirler” kavramını karşılayan “Smart” sözcüğünün bilinçli bir nitelemeyi barındırdığına dikkat çekerek, “Kentte bir çok türde farklı hizmet alanı söz konusudur. Bu alanlarda fiziki veya sanal bir ağ sayesinde hizmeti alabiliyoruz. Problem zirve yüklerine göre tasarlanırsa geleneksel olarak etkili olabiliyordu. Ancak bu tasarımın ilkelerinde, hizmeti etkin kullanmaktan çok hakça kullanıma ağırlık vermek gereği belirdi. Hakça ve herkese eşit hizmet sağlama kriteri zamanla kayboldu. Dünyadaki yerel hizmet sağlama anlayışı değişti. Bu yeni sistem tüm dünyada neo-liberal anlayışta gelişti ve yayıldı” diye konuştu.
Şu an şehirlerin birbirleriyle yarıştığı bir dönüşüm yaşandığını ve bu dönemin kolay olmayabileceğini dile getiren Güvenç, teknolojik belirlenimcilik ile yıkıcı teknoloji arasında yerel bağlamda geliştirilmiş teknolojilerin etkili olabileceğini vurguladı. Güvenç, “Sonuç olarak kentteki insanın bilgi sahibi olabildiği teknolojiler geliştirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Günlük İstanbul Kart hareketliliği 7 milyon
İETT Ulaşım Planlama Daire Başkanı İhsan Eroğlu ise, İstanbul Kart verisi üzerinde çalışarak iyi bir hareketlilik analizi yaptıklarını söyledi. Ekim 2019 verilerine göre İETT’nin günde 5 milyona yakın yolcu taşıdığını belirten Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim için önemli değer pik saatler dediğimiz zamanlardaki yolcu verisini böylece elde edebiliyoruz. Öğrenci abonman hizmetindeki indirim sonrasında öğrenci kullanımının arttığını da yine bu verilerden görebiliyoruz. İETT kendisi ürettiği verilerle birlikte bir iş zekası platformu oluşturdu. Bu sayede birçok kararı daha sağlıklı almak mümkün olabiliyor. Verileri doğru oluşturabilmek için İETT dışında kullanılan taşıma araçlarının verileri de alınarak daha iyi bir sonuç elde etmek mümkün olmakta. Bütün verilerden elde etiğimiz bir simülasyon ile kararlarımızı daha sağlıklı alabiliyoruz” dedi.
Bir diğer panelist olan Prof. Dr. Hüseyin Tarık Şengül de Türkiye’de yerel yönetimlerce teknolojilerin yeterince yakından izlenemediğini belirterek, “Kenti yönetenler dinamik ve devingen bir yapıyı yönetmeye çalışıyor. ‘Akıllı Kentler’ dediğimizde böylesi bir yapıda uç bir tarif yapıyoruz. Bütün bu akıllı kent modelinin arkasında nasıl bir kent modeli, nasıl bir kent yönetimi görüyoruz? Giderek karmaşıklaşan bir dünyada, büyük devletlerin ve büyük sermayenin projeksiyonu olarak görüyoruz akıllı kentleri. Bugünün teknoloji ile bezenmiş dünyasından kaçış olmayabilir ancak belirli bir perspektife de sahip olmalıyız. Açık erişimli bir teknoloji mümkün” şeklinde konuştu.
Panelde yabancı konuklar da yer aldı
New York Üniversitesi’nden katılan Prof. Dr. Kaan Özbay, içinde yer aldığı “C2SMART” adlı proje hakkında bilgi verdi. Akademik olarak başlayan projelerinin sektörün ilgisini görmeye başladığını ifade eden Özbay, böylece sektörel bir açılım olanağının ortaya çıktığını aktardı.
Özbay, “Biz sadece bazı verilerden yorumlara erişmek yerine bazı bilimsel arka plan açıklamaları yapmayı da önemsiyoruz. Bizim yaptığımız şey İstanbul gibi çok verinin olduğu yerde verinin bir araya koyulabildiği bir öğrenme imkanı olabilir” dedi