Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın hayalim dediği, öte yanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu'nun ise felaket dediği Kanal İstanbul projesi yine gündemde. Sosyal medyada takip ettiğim kadarı ile halk ikiye bölünmüş durumda.

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ve İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün internet sayfasında 23.12.2019 tarihinde yayınlanan bilgiye göre, Kanal İstanbul Projesi’nin Son Şekli Verilen ÇED Raporu’nun kabul edildiği anlaşılmaktadır.

Aşağıda elime ulaşan bir dilekçe örneğinde Kanal İstanbul'un zararları listelenmiş. Bende siz kıymetli okurlarımla paylaşmak istedim. İstanbul'da iki noktada ÇED raporu askıda ve sadece 10 gün kalacak, bugün geçti bile.

  • Kanal İstanbul’un getireceği ek maliyet yükü, krizdeki Türkiye ekonomisi için daha da zorlu olacaktır.
  • Kanal İstanbul yapımı sırasında doğal ve ekolojik denge ile tarihi varlıklar, geri döndürülemez bir şekilde tahribata uğrayacaktır.
  • Zaten bir deprem ülkesi olan Türkiye’de, daha önce depremi acı bir şekilde tecrübe etmiş olan İstanbulumuz, bu yapı sebebiyle deprem faylarındaki hareketlenme ihtimalini ve olası bir depremi kaldıramayacaktır.
  • Türkiye’nin, Trakya’ya ve genel olarak Batı sınırına dair güvenlik hattı ve stratejileri zayıflayacaktır.
  • İstanbulumuz, bu projeyle genel olarak susuzluk, ekstra vergiler, trafik ve kanal yapımından çıkan hafriyatın büyüklüğü gibi sebepler sebebiyle daha büyük sorunlar yaşayacaktır.

Eğer Kanal İstanbul'a itiraz etmek isterseniz:

Ataşehir Barboros Begonya Sokak No:9/A
Beşiktaş Abbasağa Yıldız Caddesi No:47

Adreslerine gidip dilekçe verebilirsiniz.

Sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşamak herkesin anayasal hakkıdır. Vicdanların sesinin dinleneceği günlerin gelmesi dileğiyle.