RİZE BELEDİYESİ’NİN YAYINLADIĞI GEÇMİŞE VEFA, KÜLTÜRE KATKI “EKREM ORHON ARMAĞAN KİTABI”NDA;

“EKREM ORHON'U ’ANLA’MAK” BAŞLIKLI MAKALEMDE, MERHUM BELEDİYE BAŞKANIMIZIN RİZE’Yİ TCK MÜHENDİSLERİNE RAĞMEN KASABA OLMAKTAN NASIL KURTARDIĞINI, YARATTIĞI FİNANSMAN MODELİNİ VE DE ÇARPIK KENTLEŞMENİN MÜSEBBİBİ OLMADIĞINI YAZDIM.

Araştırmacı yazar Fatih Sultan Kar ve merhum Ekrem Orhon’un kızı Çayhan Orhon Dervişoğlu tarafından hazırlanan “Ekrem Orhon’a Armağan Kitabı” isimli eser, Rize Belediyesi kültür hizmeti olarak yeni yılın başında yayınlandı.

Yayın Danışmanlığını 1984 yılında Ekrem Orhon ile ilgili yayımladığı kitabı olan Sayın Azmi Kandemir’in yaptığı 288 sayfalık prestij kitabın ana iskeleti, Çayhan Orhon Dervişoğlu’nun 2013-2020 yılları arasında yapmış olduğu ses kayıtlarından oluşturuldu. Oluşan materyal bu tarz yayınların hazırlanmasından deneyimli Fatih Sultan Kar tarafından görsellerle zenginleştirilerek yayına hazırlandı.

9 Ağustos 1983 tarihinde adeta ömrünü adadığı Rize – İspir yolu için sahada iken aramızdan ayrılan Ekrem Orhon’un ardından “Söz uçar, yazı kalır” düşüncesinden yola çıkarak güzel sözleri, mesajları, hatıraları bu kitapta toplanarak yarınlara taşınmış olacak.

“Büyük Düşün” diyerek hemşerilerinin ufkunu açan, şehrin imarında baş mimarlık yapmış, bunu yaparken de Rizelilerle gönül bağını hep sıcak tutarak şehrin unutulmazları arasında yer alan, ömrünün tamamında Rize’nin geleceğini düşünmüş, Rize için çalışmış büyük değerimiz Ekrem Orhon için hazırlanan bu armağan kitabında benimde 3 sayfalık bir makalem yer aldı.

EKREM ORHON'U "ANLA"MAK. ÇARPIK KENTLEŞMENİN GÜNAH KEÇİSİ ASLA O DEĞİL

60’ların sonunda merhum büyük reis Ekrem Orhon, denizi kara, karayı para yaparcasına şehri deniz dolgusu üzerinde adeta yeniden kurarken, çarşılı abes ifadelerle burun kıvırırken yüksek çay gelirine sahip çarşılı olmayanlar belediyenin dolgu alanında sunduğu mülkü fırsat olarak değerlendirdiler. Dahası çaycılıkları yanında kentte ticaret erbabı oldular.

Yakın sayılabilecek geçmişe kadar Rizeli deniz dolgusu ile kazanılan kentten, kasabadan kente evrilmekten, haliyle büyük reisten övgüyle bahsetti. Ancak Baba Reisten sonra çoğu başkan, Ekrem Orhon’un öngördüğü planların ve çağdaş şehircilik normlarının dışına çıkarak denize paralel binalara afaki kat müsaadeleri verince (dahası ilk ruhsatları 3 kat olan binalara da bir tur daha attırılınca) yeşil Rize oluverdi estetikten de nasibini almamış beton kent!

Kentte 10 yıl kadar önce çarpık kentleşme ve bina temellerinin deniz suyu seviyesi altında olmasından hareketle korozyon oluşturmasının yarattığı, yaratacağı ciddi riskler tartışılmaya başlandı. İlk yapılmış olan Belediye Bloklarından başlayarak yenileşmeye gidileceği de kamuoyu ile paylaşıldı. Çözüm için gerekli adımların beklendiği süreçte de aynı hatalara, çarpık kentleşmeye devam edildi.

Dahası Sahil Yolu, pardon merkezin tam önüne Çin Seddi varı yola da izin verilince yaradanın güzellikleri cömertçe bahşetmiş olduğu Rize oluverdi hoholis.

Gelinen noktada iki sonuç var.

Bugün gelişmiş metot, teknoloji ve koruyucu malzemelerle deniz üzerinde havalimanı, denizin altında güvenle tünel inşa edebilmekten gurur ve memnuniyet duyabiliyoruz.

Ancak 50 yıl öncesinin olanak ve vizyonuyla denizi doldurarak gururumuz olan, ömrünü Rize’ye adamış Ekrem Orhon rahmetliyi şehrin bugün geldiği keşmekeşlikte günah keçisi yapmaya hakkımız yoktur. Birilerine günah yükleyeceksek, onlar kat onaylarını 3-5 misli artıranlardır, Ekrem Orhon’dan fazla merkezde gelişi güzel her fırsatta dolgu yaptıranlardır, hatta daha birkaç yıl önce kentin merkezinde AVM'ye izin verenlerdir.

2019’un sonbaharında Fatih Sultan Kar ve merhum Ekrem Orhon'un kızı Çayhan Orhon Dervişoğlu Baba Reis'in anısına hazırlayacakları prestij kitap için benden de yazı istediklerinde yukarda özetlemeye çalıştığım konuyu özellikle işlemek istedim. Çünkü içinde bulunulan koşulları görmeden, dikkate almadan ve de kendinden sonra yapılan hesapsız kitapsız bir çok çarpıklığı kolaycılıkla Baba Reis’e mal edilmesinden ciddi rahatsızlık duyuyordum.

Merhum Ekrem Orhon Başkanla babam Cevri ve amcam Şevket Aksoylu yakın mesaide çalışmıştı. Lise ve Fakülte yıllarımda benimde diyaloğum olmuştu. Ayrıca ikinci eşi merhume İsmiye Hanım benim ebe annemdi. Ama ben bu kitapta ki makalemde Baba Reis'in TCK mühendislerinin Ankara’da oturdukları koltuklardan o yıllarda tek caddesi olan Rize'yi, o caddeden şehirlerarası karayolunu geçirterek kasaba olarak kalmaya mahkum etmelerini nasıl engellediğini, imkansızlıklar karşısında kendi oluşturduğu finansman modeliyle Rize’yi yaşanılabilir kent kulvarına sokmasını, kendisinden sonrakilerin hesapsız kitapsız verdikleri imar ruhsatlarıyla oluşan çarpık kentleşmenin faturasının da ona yüklenemeyeceğini izah etmeye çalıştım.

Makalem, tam bir yıl önce yerel medyada ve sosyal medya hesaplarımda yayınlandı, burada tekrarlamayacağım ama ek olarak paylaşacağım. Ya da eski linklerden birini vereceğim.

Baba Reis, sen bize “Büyük Düşün” dedin ama biz maalesef değil büyük düşünmek, düşünmesini de bilmeyen, vizyon yoksunlarının sözüm ona düşündüklerine alkış tutar olduk hemşerilerin olarak. Üzgünüm.

Recep Ali Aksoylu

EKREM ORHON ARMAĞAN KİTABINDA YER ALAN MAKALEMİN YER ALDIĞI LİNKLERDEN BİRİ

https://www.rizeninsesi.net/yazar-ekrem-orhon-u-anla-yabilmek-439.html?fbclid=IwAR1Xc5S2nlmRQon9lmQ4IQgIT-AOHkYfK55WJ9IJ6GWLU4L_2b6np8g4IXY