EGON BATSIN DONUK SURAT!

Avrupa’nın, İspanya’nın iki devi Barça ve Real Madrid’in sürklase olduğu bu haftanın Avrupa Ligi maçlarında Fenerbahçe’de Olimpiyakos karşısında hezimete uğradı. 3-0 mağlup olduğumuz müsabakanın sonunda Vitor Pereira’nın bu kez neler yumurtlayacağını çok merak ettim.

Dam üstüne saksağan.

Bi de pişkin mi pişkin.

Yazık Fenerbahçe’m. Portekizlinin egosu yüzünden kahrediyorsun bizleri.

Aziz Yıldırım’dan kurtulalım dedik de senin gibileri takımın başında görmek için ne günahlar işledik.

Yanlış anlaşımasın, takım bu sene şampiyon olabilir. Hoca hakkında ki görüşüm değişmez. Zira ligimizde enteresan şampiyonluk yaşanabiliyor, rakipleriniz size yol verebiliyor.

Hocayı niye sevemediğime, tutmadığıma geleyim.

Hiç diyaloğum olmasa da biriyle karşılaştığımda bir kanaat sahibi olurum. Tanıdıkça da pek de yanılmadığımı görürüm. Portekizlinin duruşu, bakışları bana güven de vermedi, ışık da. Ama daha önemlisi “takıntılı” oluşu, kendisini ispat etme uğruna koca takıma zarar vermekten çekinmemesi. Üstüne üstlük bunca başarısız hoca deneyiminden sonra Fenerbahçe kulüp yönetiminin hocnın arkasında durma zaruretinin avantajının cebinde olması.

Aslında hoca için Mesut Özil’e takımda biçtiği rol yeter tek başına. Ama ben taktığım takıntısından devam edeyim.

El freni Gustavo’nun takımı ileri taşıyamayacağını görmediği gibi üçlü stoperde ısrarla ve inatla devam etmesi akıl alır gibi değil. Evet, köklü değişiklikleri takımlara yerleştirmek kolay değildir. Çok önceden de ona uygun yapılanılmalıdır. Oyuncu kadrosunun buna uygun olması gerektiği kadar alternatif oyun düzenlerini de tatbik edebilecek karakterde olmalıdır. Kısaca kadro mühendisliği ciddi iştir. Fenerbahçe’nin oldukça geniş kadrosunun (yarıya yakınının sakatlığı da irdelenmeli!) hocanın ısrarla ve her koşulda ısrar ettiği bu sisteme çok da uygun olmadığı takım ligde lider dahi olsa ortadadır.

MUSA AGUN KEMENÇEYİ 3 TELDEN 4’E, 5’E ÇIKARDI

Akıllı liderlerin tek taktiği, stratejisi olmaz. Kısa sürede çözerler seni. Sonuç almak, hedefe varmak isteyenler farklı varyansonlar uygularlar, hamleler yaparlar. Vitor efendinin bildiği sadece riv riv… Bizim Musa Agun üstat bile kemençeden daha farklı sesler alabilmek için klasik 3 telli kemençeyi 4 hatta 5 telli olarak geliştirdi. Artık her türlü ezgiyi çıkarabiliyor enstrümanından. Ama mübarek Vitor, bugün yenilen ilk golden sonra dörtlü savunmaya bile geçebilmeyi akıl edemedi, egosunu aşamadı. Dahası geçen yıl bu ligin en iyi stoperlerinden olan Caulker’i hiç oynatmadan göndermeseydi Novak’la üçlü savunmanın sağını tamamlama aczine düşmezdi.

(Yorumumum altındaki görsel, Vitor Pereira için 2 hafta önce kaleme aldığım yazımdır)

30.09.2021