Takvim yaprakları 2019'un aralık ayını gösterdiğinde dünya basını adını pek duymadığımız Çin'in Hubei bölgesinin başkenti Vuhan'da artan salgın ile ilgili haberleri yavaş yavaş bizlere duyurmaya başlamıştı.Kimisi için sıradan hastalık kimisi için ise gelir-geçer bir durumdu. Ancak zamanla ocak ayına doğru bunun bir virüs olduğu ortaya çıktı. Adına da ingilizce corona türkçesi ise korona denildi. Adı koyulan virüsün başkenti Vuhan ilan edilirken, Çin'in önemli ticaret pazarı olduğunu unutmamak gerek. Kısacası ne ararsan Çin'de var... Hani ürünlerin birçoğunda yazan made in CHİNA. Ticaret yapanların sürekli gittiği Çin'de hızla yayılan virüs aslında hedefini çok basit bir şekilde vurabiliyor. Solunum yolu onun için en kolay yol. Şubat ayı itibariyle Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya, Pasifik'te bulunan birçok ülkede bizim korona dediğimiz virüs hızla adını çok hızlı duyurmaya başladı. Ve Mart ayına geldiğimizde, 11 Mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edildi. Yeni tip corona virüsü olarak adlandırılan Covid-19 salgını , 117 ülkeden sonra ülkemizde de görüldü. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 11 Mart 2020 00.30’de basın açıklaması yapacağını belirtmesi konunun nereye gideceğini de gösterdi.

Peki bu koronavirüsü neydi?. 2-27 gün süren bir kuluçka süresinden sonra birden başlayan yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı ile karakterli olan virüs bazı hastalarda ise boğaz ağrısı ve burun akıntısı olarak görüldü. Virüs insandan insana, havada veya yüzeylerde bulunan virüs içeren damlacıkların nefes yoluyla vücuda girmesiyle bulaşmaktadır.Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek risklidir. Şimdi gelelim en önemli konumuza, koronavirüsü en çok solunum yolunu tercih ediyor. Yani burnunuz ve ağzınızı önemli bir geçiş yolu yapmış diyebiliriz. Virüsün yayılma hızı insanların bu işi dikkate almalarıyla çok orantılıdır. Yani eğer dikkate alırsanız hiç bulaşmayabilir eğer almazsanız bulaşabilir ve sizi esir altına alabilir. 11 Mart sonrası 50 ülke de daha etkisini gösteren koronavirüsü 4 ayda Türkiye'nin de içinde bulunduğu 167 ülkeden toplam 276 bin 587 kişiye bulaştı. 11 bin 415 kişi ise bu virüsten hayatını kaybetti.

Kısacası bu işin şakası yok. Yetkili ve uzman kişilerin dikkatine uymamız gerekiyor. Alınan kararları her sorumlu yurttaş bilinci ile yerine getirmemiz gerekiyor. Yaşım genç bana birşey olmaz diyerek kendi bildiğimizi okuyanlara, başlarım virüse ben ne vakalar gördüm diyen amcalara, zaten öleceğiz Allah ne yazdı ise o olur diyen komşularımıza da bir gerçeği hatırlatmak gerekiyor. Allah size göz vermiş görün, kulak vermiş duyun, el vermiş tutun kısaca insanı en güzel varlık olarak yaratmış ve beyin vermiş. Düşünün, sorgulayın, üretin, kendinizi yönetin diye. Ama bazı şeyleri kadere, zamana ve önemlisi akışına bırakmak doğru olmaz. Çünkü siz kendinizi ihmal etseniz bile yanınızda bulunan eşinize, dostunuza, çocuklarınıza ve kısaca herkese etki edebilecek virüsü taşıyabilirsiniz. Yapmanız gereken hijyen kurallarına uymak, acil durum olmadıkça dışarı çıkmamanız, toplu taşıma araçları v.b. kalabalık ortamlarda maske ve eldiven kullanmalı, grip v.b. belirtilerinizde mutlaka dışarı çıkmayınız. Özellikle 50 yaş üzeri vatandaşlarımızın zorunlu olmadıkça hastanelere gitmemeleri gerektiklerini hatırlatmak isterim. Doktorlarda virüsün ne kadar hızlı yayıldığını siz gittiğinizde amca yada teyze eve git ve mümkün olduğunca dışarı çıkma derse şaşırmayın. Seyahatlerde uçak ve otobüs yolculuğunda 14 gün boyunca kendinizi tedbir amaçlı evinizde kalarak olası virüs varsa yayılmasını önleyebilirsiniz.

Unutmayın Koronavirusler (CoV), soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara kadar çeşitli hastalıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir.

***
Sürecin başından beri milletimizi en doğru şekilde bilgilendiren Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca'ya buradan teşekkür etmek istiyorum. 11 Mart gecesi yapmış olduğu açıklama ile milletimizin daha dikkatli olması gerektiğini, koronavirüsüne karşı tedbirli ve dikkatli olmaya davet etmesi hepimiz için önemli bir dönüm noktasıdır. Koronavirüsü gerçeği bize gelmesin de kime gelirse gelsin diyenlere en büyük dersi vermiştir. Çünkü 82 milyon nüfuslu ülkemizin artık pandemi(salgın) özelliğine sahip koronavirüsüne karşı hem halkımızı hemde tüm sağlık kuruluşları başta olmak üzere tüm devletin kademelerini bilgilendirmiş ve gerekli önlemleri almıştır. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca şahsında tüm sağlık emekçilerine şükran ve minnet borçluyuz. Ayrıca Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde oluşturulan Bilim Kurulu Yönetimini de kutlamak gerekir. Bakanlıklar düzeyinde alınan kararlar ve tedbir önlemleri vaka sayılarının artmasını ciddi oranda azaltmıştır. Birçok ülkede günlük ölüm sayıları hızla artarken, Türkiye'nin sağlık alanında erken tanısı ile https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/covid19.html adlı internet sitesi kamu spotları, bilgilendirici yayınları devreye alınmış, tedbir kararları çıkarılmış ve şüpheli vatandaşlar anında karantina, testler ve sonrasında tedavi sürecinden geçirilmektedir. Emeği geçen tüm herkesi tebrik ediyorum.

***

Ataşehir 425 bin nüfusu ile önemli ilçelerin başında geliyor. Özellikle 11 Mart'ta Sağlık Bakanının açıklaması sonrasında Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin tüm çalışma arkadaşlarına acil eylem planı kapsamında koronavirüsü ile mücadele başlattığını unutmamak gerekir. Ataşehir'de bulunan ibadethaneler, okullar, ortak kullanım alanları kamu hizmet binaları, parklar bizzat Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Ekrem Köse'nin katılımıyla planlı bir şekilde ekipler halinde koronavirüsüne karşı ilaçlarla dezenfekte ediliyor. Özellikle veteriner işleri müdürlüğü, temizlik işleri müdürlüğü ve zabıta müdürlüğünde görev yapan personelleriyle seferberlik başlatılması Ataşehir Belediyesinin bu konudaki hassasiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Acil eylem planı kapsamında personellere yönelik tedbirlerin yanısıra verilen hizmetlerde halk sağlığını da düşünen Ataşehir Belediye başkanı Battal İlgezdi'nin talimatıyla, 65 yaş üzeri vatandaşlar ve engelli vatandaşlara yönelik temel gıda(halk ekmek, su) dağıtımı yapacağını belirtmek isterim. Ataşehir Kaymakamı İsmail Hakkı Ertaş, İlçe Sağlık Müdürü Dr. Fatih Kırklar'ın da koronavirüsüne karşı gerekli çalışmaları yerinden takip ettiğini bilmenizi isterim. Ayrıca Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne de önemli görevler düşüyor. Bu konuda yeni ilçe milli eğitim müdürü İsmail Günday'ında ilçe yöneticileriyle süreci hassas bir şekilde yürüttüklerini öğrendim. Özellikle okulların tatil olması nedeniyle eğitimdeki aksaklıkları gidermek adına gerekli talimatların verildiğini ve pazartesiden EBA TV'den eğitimlerin verilmeye başlayacağını velilerin bu konuda gerekli hazırlıkları yapmaları gerektiğini belirtmeliyim. Ataşehir'de MEB'in maske üretecek pilot okulu olacağını ve bu okulda son hazırlıklarının tamamlandığının müjdesini vereyim. Özellikle Ataşehir'de koronavirüsüne karşı krizi fırsata çevirenleri ve fiyatları arttıranları şikayet etmenizin doğal bir hak olduğunu hatırlatmalıyım. Ataşehirlilerin sağlığı için mücadele seferberliği başlatan Ataşehir Kaymakamı İsmail Hakkı Ertaş, Belediye Başkanı Battal İlgezdi, İlçe Sağlık Müdürü Dr. Fatih Kırklar başta olmak üzere tüm kaymakamlık, belediye, hastane ve sağlık personellerini yürekten kutluyor ve buradan alkışlıyorum. Umarım Ataşehir'de koronavirüs vakası görmeyiz, acısı yaşamayız.

***

Son olarak sosyal medyayı kullanan herkesin bilgi kirliliğine ve algı oyununa karşı dikkatli olması gerektiğini hatırlatır, vatandaşlarımızın gerekli hassasiyet ile uyarıları dikkate almasını dilerim. Unutmayın #evdekal arak riski azaltmış olursunuz. Kalın sağlıcakla...