YENİKAPI / İSTANBUL
ABD ve İsrail yönetimleri, geçtiğimiz Ocak ayı içerisinde, “Yüzyılın Anlaşması” adını verdikleri ve Filistin sorununa barışçıl çözüm getirdiğini savundukları bir metni dünya kamuoyu ile paylaşmıştı. ABD Başkanı Donald Trump'ın danışmanı ve damadı Jared Kushner'in hazırladığı, muhatapları arasında Filistin’in bulunmadığı anlaşmada, Kudüs, İsrail’in “bölünmez” başkenti olarak nitelenmişti. Saadet Partisi (SP), dünya kamuoyunda tepkilere neden olan tek taraflı anlaşmayı, Yenikapı Etkinlik Alanı’nda “Kudüs İçin Ayağa Kalk” başlığıyla düzenlediği, “Büyük Kudüs Mitingi”yle protesto etti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da mitinge katılıp, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na destek verdi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da mitinge katılanlar arasında yer aldı.
KILIÇDAROĞLU: “ABD VE İSRAİL’İN BARIŞ PLANI, YÜZYILIMIZIN HAÇLI SEFERİ ZİHNİYETİDİR”
Mitinde konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Kudüs’ün 3 semavi din tarafından kutsal kabul edilen bir şehir olduğunu belirterek, “Biz Müslümanlar için Kudüs; Mekke ve Medine’nin ardından üçüncü kutsal kentimizdir. Bizim ilk kıblemiz, Mescidi Aksa, Kudüs’de bulunmaktadır. Sevgili Peygamberimiz’in, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da göğe yaptığı Miraç yolculuğu nedeniyle Kudüs, bütün Müslümanlar için özel bir yere sahiptir. Yahudiler, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar dualarını Kudüs’e dönerek yaparlar. Ve Hazreti Davut’un saltanatının yeniden tesis edileceğine inanırlar. Hristiyanlar, Hz. İsa’nın dünyevi hayatını Kudüs’te sona erdiğini kabul ederler. Dolayısıyla üç ilahi din içinde kutsal olan Kudüs’ün bir barış kenti olması gerekmektedir. Ancak ne yazık ki Kudüs, dinler arası gerilimlerin, din merkezi savaşların ve mücadelelerin adresi oldu. Çağımızın haçlı zihniyetiyle Kudüs, Filistinlilerin ellerinden alınmak isteniyor. 1092’de Kudüs’ü haçlıların işgal ettiklerinde yaptıklarıyla bugün yapılmak istenen aynıdır. Amerika Birleşik Devletleri başkanı Trump’ın açıkladığı sözde barış planı, yüzyılımızın Haçlı Seferi zihniyetidir. Kudüs’ün ortasına bir bomba koymuştur ama o bombanın etkisini gidermek hepimize düşüyor” dedi.
KILIÇDAROĞLU: “ADALETİ, HAKKI VE HUKUKU İNADINA SAVUNACAĞIZ”
“Yüzlerce yıl önce bu topraklar, haçlı seferlerine karşı direnmeyi başardı” diyen Kılıçdaroğlu, “Türklerin öncülük yaptığı Müslümanlar başta olmak üzere, tüm Ortadoğu halkları, haçlıları yenmeyi başardılar. Yüzyılımızın haçlı zihniyetinin planlarını da bizler boşa çıkardık. Bundan sonra da Allah’ın izniyle boşa çıkaracağız. Herkesi kucaklayan herkesle dayanışma içerisinde olan yeni bir yaklaşımla yapacağız bunu. Yaşam tarzı üzerinden, inançlar üzerinden bizi bölmeye çalışıyorlar. Emperyalistlere karşı, egemen güçlere karşı, bütün mazlum milletlerin birleşmesi bizim ahdimizdir. Bunu herkes böyle bilmeli” şeklinde konuştu. 1970’li yıllarda binlerce Türk gencinin Filistin mücadelesine destek vermek amacıyla bölgeye gitmekten çekinmediğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bugün, Filistin’de ve Lübnan’da Türk gençlerinin mezarı bulunmaktadır. 1970’li yıllarda, Türkiye’nin ahlakını ve vicdanını temsile eden bizim gençlerimiz, Filistin davasının neferleri oldular. Aynı tarihlerde, Milli Görüşçüler de Kudüs mitingleri yapıyorlardı. Bu noktada, İsrail’e karşı Filistinlilerle birlikte ölüme yürümekten korkmayan Türkiye’nin yurtsever, devrimci gençlerini ve ilk Kudüs mitingini 1969 yılında Konya’da düzenleyen Milli Görüş’ün kurucu lideri merhum Necmettin Erbakan’ı, saygı ve rahmetle anıyorum. Unutulmamalıdır ki; Kudüs ve Filistin, birbirinin karşıtıymış gibi görünen iki siyasi tarafı ortaklaştıran bir davadır. Hepimizin kalbi, Filistin ve Kudüs için atmaktadır. Çünkü hepimiz; hakkın, hukukun ve adaletin hakim olduğu bir Türkiye, Ortadoğu ve dünya için mücadele ediyoruz. Her firavunun bir Musa’sı vardır. Bizler, günümüzün firavunlarına karşı her birimiz birer Musa’yız. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Sevgili Peygamber’imiz, Mekke’den Medine’ye hicreti sırasında kendisine yol arkadaşı olan Hz. Ebubekir’e, bulundukları mağarada şunu söylemiştir: ‘Üzülme; Allah, bizimle beraberdir.’ İslam dünyasındaki tüm parçalanmışlığa rağmen, bazı İslam ülkelerinin Trump’ın sözde barış planına destek vermiş olmalarına rağmen, İslam dünyasındaki akan kana, göz yaşına rağmen biz de diyoruz ki, Allah; hak, hukuk ve adalet diyenlerle beraberdir. Filistin için hak, hukuk ve adalet, Kudüs için hak, hukuk ve adalet diyoruz. Adaleti, hakkı ve hukuku Filistinli kardeşlerimizle birlikte inadına, inadına, inadına koruyacak ve savunacağız.”
İMAMOĞLU: “ANLAŞMADA GERÇEK MUHATAP FİLİSTİN YOK”
Mitingde konuşan İmamoğlu da alanı dolduran on binlerce kişiye, “Bugün bu önemli konuda sizlerle birlikte olmaktan ve sizlere seslenebilmekten dolayı son derece mutluyum” sözleriyle seslendi. İki ülkenin bir araya gelerek bir plan açıkladığını kaydeden İmamoğlu, Onların tanımına göre; ‘yüzyılın planı’ dediler. Yine onların tanımına göre bir barış planı. Sözüm ona
İsrail ve Filistin arasında kalıcı bir barış planından bahsedildi. Ama işin tuhaf tarafı şu ki; bu planın açıklanması sırasında bu işin gerçek muhatabı olan Filistin orada yoktu. Dolayısıyla kendileri yazdılar, kendileri oynadılar. Filistinlilerin olmadığı bir yerde, barış planının olması mümkün değildir. Bu planın, uluslararası hukuka ve 1990’lardan beri alınan onlarca BM kararına açıkça aykırı olduğu çok nettir. Bütün dünya biliyor ki, Kudüs’ün statüsü, Filistin-İsrail çatışmasının esasıdır. Kudüs’ün statüsü, tarafların rızası olmadan asla değiştirilemez. Şuradan duyulsun ki, yüz yıllardır bu sürece hamilik yapan kadim kent İstanbul’dan duyulsun ki; Kudüs’ün statüsü, aynı zamanda İslam dünyasının ortak mücadelesidir” dedi.
İMAMOĞLU: “İLK GÜNDEN BU YANA MAZLUM FİLİSTİN HALKININ YANINDA OLDUK”
“Filistinliler, tüm tarihleri boyunca, Kudüs’ün kendi başkentleri olduğu inancıyla mücadele etmişlerdir” diyen İmamoğlu, “Güçlü olan her zaman haklı değildir. Güçlülük tek başına ve kendiliğinden her şeyi yapabilmenize asla imkan vermez. Adaletin olmadığı, tüm tarafların haklarının dikkate alınmadığı hiçbir plan hayata geçemez. Geçmemiştir; geçmeyecek. Kudüs için öngörülen bu statü, bizim için kabul edilebilir olmaz. Bu anlamda, Filistinliler adına egemen bir halk ve egemen bir devlete imkan veren bir plan değildir. Bu planın, 70 yılı aşkın süredir akan kanı durdurması beklenemez. Bu planın, bölgeye ve dünyaya huzur getirmesi de beklenemez. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak, siyasi görüşlerimiz ne olursa olsun, iç politikadaki pozisyonlarımız her ne olursa olsun, ilk günden beri hep mazlum Filistin halkının yanında olduk, yanında olacağız” diye konuştu.
İMAMOĞLU: “KALICI BARIŞTAN YANAYIZ”
Bölgede kalıcı bir barışın sağlanmasının yanında olduklarını vurgulayan İmamoğlu, “Hangi taraftan olursa olsun kan dökülmesine her zaman karşı çıktık. Bu plana, bu ülkede ‘Evet’ diyecek hiçbir siyasi parti ve lider yoktur. Bizler, mazlum Filistin halkına, onların kendi egemen devletlerini kurmalarına destek olmaya ve bu plana karşı çıkmaya her zaman devam edeceğiz. Kol kola, omuz omuza devam edeceğiz. Bu tavır; aklı, vicdanı ve insanlığı olan herkes için ortak tavrı olmalıdır. Bu tavır, ne herhangi bir dinin temsilcisi olmakla, ne de herhangi bir etnisiteye ait olmakla ilgili değildir. Bu tavır; hakkaniyet ve adalet tavrıdır. Bakın, bu plan açıklanır açıklanmaz, sadece Filistinliler değil, İsraillilerin bir kısmı da bu plana karşı çıktılar. Barış ve huzur içinde bir arada yaşamak için, bu planın ne gibi büyük riskler içerdiği de ortadadır. Bu manada, omuz omuza bir arada olduğumuzu, bütün diplomatik süreçleri, 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak takip edeceğimizi, İstanbul halkı olarak da bu duyarlılığın en önemli merkezi olacağımızı buradan duyuruyor, bu süreci kınıyor, Filistin halkının her zaman yanında olacağımızı paylaşıyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.