Habere konu olan, Ürün Takip Masaları’nın hazırladığı Buğday Raporu’nda önümüzdeki sezon için bir öngörü yapıldığını belirten Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği yetkilileri, buğday ekim alanlarında bir artış beklendiğinin ifade edildiğini kaydetti. Yetkililer, açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Bu kapsamda buğday ekim alanlarının artması beklenirken, buğday ithalatı neden yapılıyor diye sormak gerçeklikten uzak bir yaklaşımdır. Piyasa düzenleyici konumda olan TMO’nun ithalat kotasındaki 500 bin tonluk artış mevsimsel dalgalanmalara karşı kullanılmak üzere tahsis edilmiştir. Haberlerde çelişki olarak belirtilen üretim alanı artışı öngörüsü ile gerektiğinde kullanılacak olan ithalat yetkisi aynı üretim sezonunu kapsamamaktadır. Aynı zamanda ithalata kota verilmesi kesin ithalat yapılacak anlamını taşımamaktadır, tedbir amaçlı alınan bir karardır. Nitekim ülkemizde buğday üretimi kendi ihtiyacımıza yetecek düzeydedir. TÜİK verilerine göre ortalama buğday üretimimiz 20,5 milyon ton olup, tüketimimiz ise 18,2 milyon tondur. Söz konusu ithalatlar, “Mamul Madde İhracatına Yönelik” olarak yapılmaktadır. Ülkemiz, dünyada un ihracatında 1.sırada, makarna ihracatında ise 2. sıradadır. Son 18 yılda ülkemiz, 59 milyon ton buğday ithalatına karşılık, 73 milyon ton Buğday karşılığı mamul maddeyi (Un, makarna, bulgur, irmik, bisküvi ) 165 ülkeye ihraç etmiştir. Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere ülkemiz bu konuda net İhracatçı ülke konumunda olup ihracatımız, ithalatımızdan 12 milyar dolar fazladır. TMO’ya verilen ithalat yetkileri genel bir yetki olup gerekli değerlendirmeler en hassas şekilde yapılarak, ihtiyaç duyulması halinde kullanılmaktadır. Hiçbir şekilde üreticilerimizin mağduriyetine sebep olmayacak, aksine piyasa fiyat istikrarı için ihtiyaç halinde kullanılabilecektir. İthalat yetkisinin hasat sezonunda kullanılması söz konusu değildir. Asla üretici mağduriyetine sebebiyet verilmemektedir. Esas olan piyasa fiyat istikrarıdır, istikrarlı bir piyasada üretici de tüketici de korunmuş olacaktır. Netice itibarıyla üretici, sanayici ve tüketici gibi geniş bir yelpazeyi dolayısıyla toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren bu tür konularda haber yapılırken basın mensuplarımızın daha hassas davranmaları ve Bakanlığımızdan konu ile alakalı bilgi almaları kamuoyunun doğru aydınlatılması açısından büyük önem arz etmektedir”