26 Temmuz’da kongresini gerçekleştirecek olan İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda, adaylığını geçtiğimiz hafta açıklayan mevcut İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun çalışmaları devam ediyor. Bu zamana kadar 39 ilçeyi dolaşan ve delegelerin karşısına tek başına çıkarak sorunları, önerileri, şikayetleri ve talepleri dinleyen Kavuncu, bölge yemeklerine başladı.

İstanbul 3. Bölgedeki ilçeleri yönetimleriyle ağırlayan Kavuncu’nun toplantısına 3. Bölge ilçelerinin tamamının yanı sıra 1. ve 2. Bölgeden ile çok sayıda ilçe başkanı ile parti yöneticisi katıldı.
Yemekte bir konuşma yapan Kavuncu, “Kongrenin adaylı olması büyük bir zenginlik ve kalite getiriyor beraberinde. Taban siyasetinde kongre süreçleri en güçlü, en kuvvetli denge ve denetim mekanizmalarıdır. İlçelerdeki üyelerimiz 400 delegeyi seçti ve bunlar da ilçe yönetimlerini belirledi. Bu mücadeleyi medenice atlatmadan Türkiye’ye arzu ettiğimiz demokrasiyi getirmemizin imkânı yok. Önce kendi içimizde bunu yaşayacağız. Bütün kamuoyuna bunu göstermeyi de becereceğiz. Siyaset sadece kendi kendinize yaptığınız işlerle mutlu olmak değil. Siyaset kendi yaptığınız işleri aynı zamanda kamuoyuna gösterebilme ve iletişim kurabilme maharetidir. Bizim yaptığımız güzel işleri kamuoyuna da gösterebilmemiz lazım” dedi.

“TOPLANTILARA İKİ SEBEPTEN DOLAYI TEK GİRDİM”
3. Bölgedeki bütün ilçelerle bir araya geldiklerini belirten Kavuncu, “Hemen hemen her ilçede 3-4 saat sohbet ettik. Toplantılara iki sebepten dolayı tek başıma girdim. Bunlardan birincisi Covid-19’un riskli bir şekilde devam etmesiydi ki hâlâ devam ediyor. İkinci sebebi de özellikle başkanlık divanındaki arkadaşların tavsiyesine uygun olarak her şeyin sorulması, konuşulması ve açıkta hiçbir şeyin kalmaması üzerine aldığımız karardı. Sosyal medya maalesef bazı durumlarda siyasi bir kara propaganda aracı olarak kullanılabiliyor. Bununla mücadele etmenin en iyi yolu da açık iletişim. Dolaştığım her ilçede ısrarla şunu rica ettim: Ben bugün buradayım, tek başınayım. Kafanızda ne varsa, kızdığınız ne varsa, rahatsız olduğunuz hangi mesele varsa, benimle ilgili nasıl tereddütler taşıyorsanız hepsini sorun. Eminim ki herkes aklındaki her şeyi sordu. Sizler bana bu fırsatı tanıdınız, bunun için sizlere teşekkür ediyorum” dedi.

“DEMOKRASİ TARİHİNE BU MÜCADELEYİ ALTIN HARFLERLE YAZDIRDIK”
“Ben bu göreve devam etmek istiyorum” diyen Kavuncu, “17 aylık çok zorlu bir süreç geçirdik. Ekim ayında İstanbul’da göreve başladım. Kıymetli arkadaşlarımız dediler ki ‘atamayla olmaz, gelin kongre yapalım’. O kongre kararı kritik ve önemliydi çünkü kayyum atama riski ortaya çıkıyordu. Muhtemelen altı ay içinde gündeme gelecekti bu. Yani Mart 2019. Martta da yerel seçimler var. Düşünün bir yandan yerel seçimler için koşturacağız bir yandan da İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı kayyum eşliğinde kongreye gidiyor. İyi düşünmek, dikkatli düşünmek, nefsini arkaya atıp davayı öne koymak çok önemli. O gün biz çok net bir şekilde dedik ki ne olursa olsun kongreyi yapalım ve partimizi riske atmayalım. Ve o gün iyi ki o kongreyi yapmışız. Aksi durumda belki İstanbul’da 25 yıllık bir yönetimin sonu gelmeyecekti. Yani 31 Mart’ın ana aktörlerinden biri biz olduk, biz olmasak değişmeyecekti, bizsiz bu iş gerçekleşmeyecekti. Nitekim 22 Aralık kongresinden hemen sonra sahaya çıktık ve yerel seçim maratonuna başladık. Bu arada 14 ilçemizde kayyum riski ortaya çıktı ve bunların da olağanüstü kongre süreçlerini gerçekleştirmek durumunda kaldık. 31 Martta seçimler bitti dedik, bitmedi. 23 Haziran’a kadar 39 ilçede kurduğumuz demokrasi çadırlarıyla, Sayın Genel Başkanımızın da eşlik etmesiyle demokrasi tarihine bu mücadeleyi altın harflerle yazdırdık” dedi. Eleştirinin çok önemli olduğunu belirten Kavuncu, “Tabii bunun üzerine düşünüyorsunuz. Kendinize soruyorsunuz “Acaba daha farklı ne yapabilirdik, bu konularla ilgili önümüzdeki dönem daha iyi ne yapabiliriz? Çünkü eleştiri bir nimet, bu yüzden sizi çok dikkatli dinledik. Ama “Daha iyi yapamaz mıydık?” sorusunda ana faktörün, bu süreç olduğunu da gördüm ve bunun da altını çizmek mecburiyetindeyim. Çünkü aksi bana, 18 aydır koşturan arkadaşlarıma ve sizlere haksızlık olur” dedi.

“YAPMAK İSTEDİĞİMİZ ÇOK FAZLA PROJEMİZ VAR”
Kavuncu, önümüzdeki dönem yapmak istedikleri çok şey olduğunu ifade ederken, “Önümüzdeki dönem rahat olacak diyorum ama bu cümleyi her kurduğumda mutlaka bir şey çıkıyor. Dünkü Ayasofya hadisesiyle erken seçim konusu tekrar gündeme geldi. Ekim-Kasım ayı için bile bir erken seçim duyarsak hiç şaşırmayalım. Ama artık tamamen piştik; kongreler de vız gelir seçimler de vız gelir, hepsinin altından kalkarız.”

“2024 YEREL SEÇİMLERİNE HAZIR OLACAĞIZ”
“Önümüzdeki dönemde en çok odaklanacaklarımızın altını çizip konuşmamı tamamlayacağım” diyen Kavuncu, “Bunlardan biri, 2024 yerel seçimlerine şimdiden hazırlanmak. Önümüzdeki çok uzun bir süre var. İstanbul’un 39 ilçesinde, İstanbul’un büyükşehirinde ortaya çıkan arkadaşlarımız, İstanbul’un büyük bölümünü yönetecekler, buna yürekten inanıyorum. Üzerinde en çok duracağımız konu bu. Her ilçede, 2024’e kadar marka olacak, mahalle mahalle, sokak sokak gezerek öne çıkacak isimleri oluşturacağız. 2024 yerel seçimleri geldiğinde “kim aday olacak?” diye düşünmeyeceğiz, vatandaş diyecek ki; “Haydi!”. Bizim önümüzde uzun bir süre var, bunun alt yapısını, planını projesini hazırladık. Ben o zaman il başkanı olurum ya da olmam hiç önemli değil. Kurumsallık esastır. Benden sonra gelecek arkadaşıma teslim edeceğim dosyayla biz 2024 yerel seçimlerine hazır olacağız.”

“İL BÜNYESİNDE OLUŞTURDUĞUMUZ KOMİSYONLAR ÇOK ÖNEMLİ”
Kavuncu, il başkanlığı bünyesindeki komisyonlara dikkat çekerken, “Üzerinde ikinci duracağım konu komisyonlar. İl bünyesinde oluşturduğumuz komisyonlar çok önemli. Siyasette kırmızı çizgilerinizi oluşturursunuz ve politika üretirsiniz. Bu çizgiler içinde biz politika üretmek ve ülkemizi içinde bulunduğu durumdan çıkarmak durumundayız. Bu yüzden bu politika üretme alanları çok önemli. Bu çizgiler içinde Türkiye’de, İstanbul’da, genel merkezimizle koordineli bir şekilde politika üretip, bunları kamuoyuna en etkili şekilde aktarabilmek durumundayız. Sosyal medya, sokak, meydan… Ne şekilde olursa olsun. Dolayısıyla komisyonlarımız bunları en uygun şekilde üretecek şekilde dizayn edilecek” dedi.

“Z KUŞAĞININ BİZE İLGİSİ ÇOK FAZLA”
Gençlere yönelik çalışmalara da değinen Kavuncu, “Özellikle üniversite ve lise gençliği çok önemli, Z kuşağı olarak tarif ediliyor. Bu kuşağın bize ilgisi çok fazla. KONDA’nın yapmış olduğu son araştırmaya göre bu kuşağın bize çok büyük bir merak ve sempati duyduğu ortaya çıkıyor. Fakat bunun altını doldurmamız da gerekiyor. Her sene 1.6 milyon yeni seçmen oradan dağılıyor. Yani 2023’de yapılacak bir seçimde 5-6 milyon yeni seçmen ortaya çıkacak. Bizim için çok büyük avantaj çünkü yeniyiz, temiziz. Bu kuşakla çok iyi anlaşabilen bir genel başkanımız var. Dolayısıyla oraya yönelik projeler çok daha önemli hale geliyor. Dolayısıyla oraya dönük faaliyetler daha önemli” dedi.


Kavuncu, yapacakları en önemli projenin, ilk genel seçimde İstanbul’daki milletvekili sayısını dörde katlamak ve verimli teşkilat yapısıyla Türkiye’nin ilk kadın cumhurbaşkanını İstanbul’dan Ankara’ya uğurlamak olduğunu söyleyerek sözlerini tamamladı.