Sağlık Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğinde "İlaç ve Tıbbi Cihaz Sanayi Zirvesi" düzenlendi. Programda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin imalat sektörünü güçlendirmek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını artırmak için beş odak sektör belirlediklerini söyleyerek, "Bu sektörler; kimya ve ilaç sanayi, gıda sanayi, yarı iletken elektronik ürünler, makine ve teçhizat, motorlu kara taşıtlarıdır. Bu 5 odak sektör Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan sanayi alanlarıdır. Ayrıca 9 Nisan’da Cumhurbaşkanımızın himayelerinde ’Proje Bazlı Teşvik Sistemi’ hayata geçirildi. Bu sistemle 23 proje ve 19 firmaya 135 milyar lira tutarında teşvik verildi. Teşvikler içinde yer alan sektörlerden biri de, ilaç ve tıbbi cihaz sektörüdür" ifadelerini kullandı.

Bakan Özlü, Türkiye’nin ilaç sanayinde 2017’de 4,5 milyar dolar ithalat, 910 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini kaydederek, dış ticaret açığının 3,9 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirtti. Ayrıca Türk ilaç sanayisinin 160’tan fazla ülkeye ihracat yaptığının altını çizen Özlü, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ülkemiz, dünya ilaç ihracatında 35’inci, dünya ilaç ithalatında ise 22’nci sırada yer almaktadır. Dünya ilaç ihracatından aldığımız pay yüzde 0,17’dir. İlaç sektöründe 28 adet Ar-Ge merkezine, bakanlığımız tarafından onay verilmiştir. 1 trilyon doları aşan ilaç pazarının, yaklaşık yüzde 25’ini biyoteknolojik ilaç pazarı oluşturmaktadır. Ülkemizde de yaklaşık 8 milyar dolarlık ilaç pazarının değer bazında yüzde 19’unu biyoteknolojik ilaçlar oluşturmaktadır. Türkiye, tıbbi cihaz sanayinde 2017 yılında 2,1 milyar dolar ithalat, 466 milyon dolar ihracat gerçekleştirilmiştir. Dış ticaret açığı 1,6 milyar dolardır. Ülkemiz aynı zamanda dünya tıbbi cihaz ihracatında da 37’nci, dünya tıbbi cihaz ithalatında ise 23’üncü sırada yer almaktadır."

"CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ"

İlaç sektörünün en stratejik sektörlerin başında geldiğini vurgulayan Özlü, "Biz Türkiye olarak artık ilaçta dışa bağımlılığı aşabileceğimize, kesin olarak inanıyoruz. Bunun için ciddi çalışmalar yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde, Başbakanımız Binali Yıldırım’ın duyurduğu, ilaçta yerlileştirme projemiz başarıyla devam ediyor. Açıkça ifade etmem gerekirse, 80 milyon insanımızın sağlığıyla ve geleceğiyle doğrudan ilgili olan bu alanda, elimiz kolumuz bağlı oturmayacağız. Bakanlığımız, ilaç ve tıbbi cihaz sektöründeki bütün firmalara, pozitif ayrımcılık yaparak, onları destekleyecektir. İlaç ve Tıbbi Cihazlar Zirvesini, Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programımızın önemli bir aşaması olarak görüyoruz. Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programına tüm paydaşlarımızdan, tüm sektörlerimizden ve sanayicilerimizden, ciddi bir farkındalık ve katkı bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ise, Türkiye’nin potansiyeline yakışan büyük kalkınma hedefleri ile büyüme ve gelişme yolculuğunu sürdürdüğünü belirterek, "Sağlık başta olmak üzere her alanda büyük gelişmeler kaydediyoruz. En kısa zamanda olağan üstü potansiyeli ile ekonomimizin lokomotif sektörü haline gelecektir. İlaç ve medikal sanayi yatırımları açıcısından Türkiye’yi bir cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz" değerlendirmelerinde bulundu.

’’YAKLAŞIK 2.85 MİLYAR TL’LİK BİR KATKI SAĞLADIK’’

Türkiye’nin ilaç üretiminde dünya standartlarında üretim yapabilecek bir altyapı ve kapasiteye sahip olduğunu söyleyen Demircan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Halihazırda mevcut kapasitenin yüzde 65-70’ini kullanıyoruz. Bugüne kadar ilaçta yerelleşme kapsamında hayata geçen yatırım projeleri ile ithalden imalata geçerek yaklaşık 2.85 milyar TL’lik bir katkı sağladık. Mevcut potansiyelin tamamını kullandığımızda bugünün rakamları ile ülke ekonomisine 6.1 milyar TL’lik katkı sağlamış olacağız. Halihazırda ’Biyoteknoloji Platformu’na dahil olan 21 firmamız bulunuyor. Şu ana kadar yapımına başlanan tesislerin toplam yatırım maliyeti 4 milyar TL’yi buldu. Sadece 2017 yılında yerli üretilecek ilaçların üretim hatları için 1 milyar TL’lik yatırım yapılmıştır. Çalışmalarının neticesinde ilaçta yerelleşme kutu bazında yüzde 80’lere ulaşmıştır. Fiyat bazında ise yüzde 50’lere yaklaşılmıştır. Tıbbi Görüntüleme Cihazları Yerlileştirme Projesinin tamamlanması ile birlikte kamu maliyesine yaklaşık bugünün rakamları ile 5,8 milyar TL’lik katkı öngörüyoruz."

"Hepatit-A Aşısı Yerlileştirme Projesi" ile yerelleşme çalışmalarına başladıklarını ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi aşısının patentini aldıklarını ifade eden Demircan, "Bu projenin hayata geçirilmesi ile kamu maliyesine 860 milyon TL katkı ve 100 milyon doların üzerinde ihracat potansiyeli oluşturmayı hedefliyoruz. Yine yüksek maliyetli bir genetik kan hastalığı olan SMA’da tanı kitinin yerelleştirilmesi projemiz yürütülmektedir. SMA tanı kitlerinin yerli üretimini, hem kamu maliyesine olumlu katkısı hem de teknolojinin ülkemize kazandırılması nedeniyle önemli bir proje olarak görüyoruz. Büyük ülke olmanın gereklerini hızla yerine getirmede hepimize sorumluluklar düşüyor. Bunu el birliğiyle başaracağımıza yürekten inanıyorum" açıklamalarında bulundu.

(Nurullah Geylani /İHA)