TBMM (AA) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Meclis Başkanlığının 2021 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.

Bu yıl, milli mücadelenin ve milli iradenin tecelligahı olan Meclis'in açılışının 100. yılı olduğunu anımsatan Şentop, 'Yüce Meclisimiz, dünya parlamentoları arasında 'gazi' unvanını taşıyan yegane parlamentodur. İstiklal Savaşı'nda tam bağımsızlık idealinin ve milli mücadelenin karargahı olan TBMM, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında da bombalar altında, milletvekillerimiz ve çalışma arkadaşlarımızla görevini kahramanca sürdürerek demokrasi mücadelemizin merkez üssü olduğunu göstermiştir. 'Ya istiklal, ya ölüm' şiarı bir kez daha tecelli etmiş, Meclisimiz ikinci kez 'gazi Meclis' unvanını almıştır.' diye konuştu.

Şentop, yüz yıldır var olan Meclisin, milletin azmi ve milli mücadele ruhuyla vücut bulduğunu vurgulayarak, 'Yüzyıllar boyunca da aynı kararlılık ve azimle ayakta kalacaktır. İçinde bulunduğumuz bu mukaddes çatı altında yeni yasama döneminde de milletimize hizmet etme imkanına sahip olduğumuz için iftihar ediyoruz.' ifadelerini kullandı.

TBMM'nin açılışının 100. yılını, anlam ve önemine yakışır şekilde kutlamak için kapsamlı hazırlıklar yapıldığını anımsatan Şentop, Kovid19 nedeniyle resmi kabul ve anma programlarının bir kısmını, ülke genelinde çocukların ve milyonlarca vatandaşın geniş katılımıyla yapmayı planladıkları kutlama faaliyetlerinin çok büyük bir bölümünü ertelemek ya da iptal etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Şentop, 'Bununla birlikte, Gazi Meclisimizi şanına yaraşır şekilde anmak kadar, gelecek nesillere en doğru şekilde anlatmanın taşıdığı önemin de farkında olarak; 100. yıl etkinlikleri kapsamında kalıcı eser niteliği taşıyan pek çok çalışmayı gerçekleştirdik ve bazı projeler başlattık.' dedi.

Bu kapsamda yapılan faaliyetleri anlatan Şentop, şunları kaydetti:

'Bu gibi tarihe iz bırakacak kültürel, bilimsel, sanatsal faaliyet ve eserlerin icrasına ve kamuoyu ile paylaşılmasına 2020 yılının kalan kısmında ve 2021 yılında da devam edeceğiz. Meclisimizin 100. yıl coşkusunu yansıtacak nitelikte mümkün olduğunca fazla eseri milletimizin istifadesine sunacağız.

İçinde bulunduğumuz yılın, TBMM'nin açılışını müteakip bir asırlık bir zaman diliminin tamamlandığı çok anlamlı bir dönüm noktasına denk gelmesi vesilesiyle yüce Meclisin faaliyetlerini sürdürebilmesi için canla başla gayret gösteren bütün çalışma arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyor; Meclisimizin nice yüzyıllara güç ve kudretle ulaşmasını, ilelebet var olmasını Cenabıhak'tan niyaz ediyorum. Ayrıca yüce Meclisimizin açılışından bugüne, bu mukaddes çatı altında görev yapan, ilk Meclis Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bütün milletvekillerimizi, siyasetçilerimizi, devlet adamlarımızı şükran ve minnetle anıyorum. Vefat edenlere Cenabıhak'tan rahmet, hayatta olanlara sıhhat, afiyet ve hayırlı uzun ömürler diliyorum.'

Şentop, tarihin önemli kavşak noktalarından birinden geçilen müstesna bir döneme, sadece milletin değil, bütün dünyanın şahitlik ettiğini belirtti.

Bu dönemin, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel yapıların, kavramların, kuralların, kurumların, toplumların, devletlerin, coğrafyaların yeniden şekillenmeye başladığı, teknolojinin büyük dönüştürücü etkisinin adeta kontrolü ele aldığı bir dönem olduğunu kaydeden Şentop, bu gelişmenin, sadece para ve ekonomik varlıkların küreselleşmediğini, aynı zamanda insan hareketlerinin, kültürlerin, sorunların, hatta hastalıkların da küreselleştiğini gösterdiğini söyledi.

Şentop, 'Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yılın son günlerinde Çin'de başlayan bir virüs salgını bütün dünyayı etkisi altına alırken, içinde bulunduğumuz bu büyük değişim sürecine de bir anlamda 'katalizör' etkisi yaptı. Bu salgın, değişim sürecinin hızını sadece nicelik bakımından artırmakla kalmadı, mahiyetini de değiştirmeye başladı. Geldiğimiz noktada salgının psikolojik, sosyolojik, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel ve diğer birçok alandaki etkilerini hep birlikte hissetmeye ve müşahede etmeye devam ediyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.

Kovid19 salgınının ortaya çıkardığı olumsuz etkiye rağmen alınan tedbirlerle Meclisin çalışmalarını aksatmadan, yoğun bir yasama dönemi geçirdiklerine işaret eden Şentop, milletvekillerinin, Genel Kurul çalışmaları, komisyon ve basın toplantılarını sağlıklı ortamlarda gerçekleştirebilmeleri için gerekli önlemlerin derhal, dikkatle ve titizlikle alındığını kaydetti.

Türkiye'nin, tarihi boyunca bölgesinde, dünyada barış ve istikrarı korumak için mücadele eden, uluslararası sorunların çözümünde yapıcı ve uzlaştırıcı rol üstlenen bir ülke olduğunu vurgulayan Şentop, 'Cumhuriyet'in ve demokrasinin teminatı olan Meclisimiz ise gerek ülke içerisinde, gerekse bölgesel ve küresel planda barış, huzur ve refahın korunması için üzerine düşen her türlü görevi bu zamana kadar dikkatle yerine getirmiştir ve bundan sonra da yerine getirmeye devam edecektir.' dedi.

'Bizler bu coğrafyada her zaman kalıcı barıştan yana olduk'

TBMM Başkanı Şentop, Ermenistan ordusunun geniş kapsamlı saldırıları ve Azerbaycan'daki sivil yerleşim birimlerini hedef alan provokasyonlarıyla başlayan çatışmaların, zaman zaman alınan ateşkes kararlarına rağmen, kesintisiz olarak devam ettiğini dile getirerek, son olarak geçen gün ABD'nin girişimiyle alınan ateşkes kararının da başlangıcından dakikalar sonra Ermenistan'ın sivilleri hedef alan saldırılarıyla ihlal edildiğine işaret etti.

Şentop, şöyle devam etti:

'Yine almakta olduğumuz acı haberler, dün itibarıyla Ermenistan'ın başta Terter şehri olmak üzere sivil hedeflere yönelik saldırıların devam etmekte olduğunu göstermiştir. Daha önce çeşitli platformlarda, bu kapsamda Bakü'de Azerbaycan Milli Meclisinde ve insanlık suçlarına şahitlik eden Gence'de de ifade ettiğim gibi, sivillere yönelik bu saldırıları şiddetle kınadığımızı bir kez daha huzurunuzda ifade etmek istiyorum. Bu saldırılarda şehit olan bütün kardeşlerimizi rahmetle anıyor, gazilere Cenabıhak'tan acil şifalar niyaz ediyorum; Birleşmiş Milletler kararları başta olmak üzere, birçok uluslararası kuruluşun kararlarında kabul ve ilan edildiği üzere, Ermenistan işgali altındaki vatan topraklarını kurtarmak için kahramanca çarpışan Azerbaycan Ordusu'na muvaffakiyetler diliyorum.

Türkiye ve Azerbaycan, dünyada iki ülke arasında benzeri olmayan bir şekilde, 'Tek millet, iki devlet' anlayışıyla yakın bir ilişkiye sahiptir. Buradan tekrar ifade etmek isterim ki; Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tarihi gerçeklere ve uluslararası hukuka göre haklı olan davasında ve vatan savunmasında Azerbaycan'ın yanında yer almaya devam edecektir. Bizler bu coğrafyada her zaman kalıcı barıştan yana olduk. Adalete ve hukuka olan inancımızla, Doğu Akdeniz'de ihdas edilen gerginliği diplomasinin bütün imkanlarını kullanarak çözmekten yanayız. İçinde bulunduğumuz coğrafyanın kalıcı barışa kavuşması kararlı duruşumuzu devam ettirmemizi zorunlu kılıyor.'

'Milli meselelerde asla ihtilafa düşemeyiz'

TBMM'nin, uluslararası sorunların ve meydan okumaların tamamında, yerinde ve zamanında tavır alarak, etkili bir duruş sergilediğini bildiren Şentop, 'Meclisimiz, milletimize, devletimize, demokrasimize ve bağımsızlığımıza yönelen her türlü saldırı karşısında ülkemizin sınırlarını ve milletimizin güvenliğini korumak, istiklalimize sahip çıkmak ve demokrasimizi yaşatmak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da görevini yapmaya kararlılıkla devam edecektir. Bilinmelidir ki bizler, gazi Meclisin şerefli mensupları olarak tali meselelerde ihtilafa düşsek dahi, milli meselelerde asla ihtilafa düşemeyiz. Yüce Meclisimizin açılışının 100. yıl dönümünde milletimizin de bizden beklentisi, fikir ve telakki farklılıklarımıza rağmen bu yolda mutabakatla hareket etmemiz, milli çıkarlarımızın tahakkuku için el birliği yapmamızdır. Fikir ayrılıklarımız, ülkemiz ve milletimiz için en doğruya, en faydalıya ulaşmak için ortaya koyduğumuz çabaların bir göstergesidir.' değerlendirmelerinde bulundu.

Şentop, siyasi rekabet ile ülkeye ve millete hizmet yarışı arasındaki çizginin en iyi korunduğu yer olan Meclisin, yeni yasama yılında da kritik konularda bir araya gelerek, ortak hareket edebilme şeklindeki hayati yaklaşımını sürdüreceğine inandığını söyledi.

27. Dönem'de TBMM Başkanlığına 3 bin 147 kanun teklifinin sunulduğunu dile getiren Şentop, Genel Kurul gündemine giren 211 kanun teklifinden 106'sının kanunlaştığını ve bir İçtüzük değişikliğinin de gerçekleştirildiğini söyledi. Şentop, halihazırda 104 kanun teklifinin Genel Kurul gündeminde, 2 bin 930 kanun teklifinin ilgili komisyonlarda olduğunu kaydederek, değişik konularda 81 TBMM kararının alındığını ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte kanun teklif etme yetkisinin münhasıran milletvekillerine tanınmış olmasının, kurumsal kapasitenin güçlendirilmesini zorunlu kıldığına işaret eden Şentop, 'Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı bünyesinde Teklif Destek Bürosu adıyla kurumsal bir mekanizma oluşturmuştur. Böylelikle 27. Dönemde, milletvekillerinin talepleri doğrultusunda, 200'ü uluslararası anlaşmalara yönelik olarak hazırlananlar olmak üzere, toplam 812 kanun teklifi taslağı hazırlanmıştır.' dedi.

Şentop, TBMM Başkanlığına verilip işleme alınan 34 bin 713 soru önergesinden 22 bin 460'ının muhattaplarınca cevaplandırıldığını belirterek, beşinin geri alındığını, 11 bin 792'sini cevaplandırılmadığını, 456'sının ise halen işlemde olduğunu kaydetti.

27. Dönem'de TBMM Başkanlığına 21 Genel Görüşme Önergesi verildiğini ve bunların Genel Kurul gündeminde yer aldığını aktaran Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Yine aynı dönemde, Meclis Başkanlığımıza gelip işleme alınan 3 bin 312 Meclis Araştırması Önergesi'nden 3 bin 265 önerge Genel Kurul gündemindedir. 45 araştırma önergesi konularına göre birleştirilerek TBMM Genel Kurulunda görüşülüp kabul edilmiş ve böylece, Down Sendromu ve Otizm Araştırma Komisyonu, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Araştırma Komisyonu, ALS, SMA ve Benzeri Hastalıkları Araştırma Komisyonu, Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu, Bilişim Teknolojileri Bağımlılığını Araştırma Komisyonu, Rabia Naz Vatan Başta Olmak Üzere Şüpheli Çocuk Ölümlerini Araştırma Komisyonu olmak üzere 6 Meclis Araştırması Komisyonu kurulmuştur.

Komisyonlar birçok toplantı ve yerinde inceleme gerçekleştirmiş, araştırma konularıyla ilgili olarak kurum ve kuruluşlardan, akademisyenlerden ve sivil toplum örgütlerinden bilgi almıştır. Bütün komisyonlar raporlarını TBMM Başkanlığına sunmuş ve raporlar bastırılarak dağıtılmıştır. Bu komisyonlardan Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu Raporu TBMM Genel Kurulunda görüşülmüştür. Öte yandan KİT Komisyonu, denetim kapsamında bulunan kamu iktisadi teşebbüslerinin 2017 ve 2018 yıllarına ait Sayıştay denetim raporlarını alt komisyonlarda görüşmüştür. Alt Komisyonlar şubat haziran ayları arasında toplam 107 saat süren 34 toplantı gerçekleştirmiştir. Ayrıca söz konusu kuruluşlara ait alt komisyon raporları kasım ayı içerisinde üst komisyonda görüşülmeye başlanacaktır.'

Tutanak hizmetleri kapsamında yürütülen faaliyetlere değinen Şentop, TBMM Genel Kurulunda 172 birleşimde 738 oturum yapıldığını ve birleşimlerde, 1156 saat 4 dakika çalışılarak toplam 49 bin 428 sayfa tutanak tutulduğunu bildirdi. Şentop, ihtisas komisyonları ve Meclis araştırması komisyonlarında ise 1216 saat 58 dakika çalışıldığını ve toplam 25 bin 775 sayfa tutanak tutulduğunu söyledi.

Meclis'in dış ilişkiler faaliyetleri hakkında da bilgi veren Şentop, 'Meclisimiz, 27. Dönem'de dış ilişkiler faaliyetlerini devletimizin 'girişimci ve insani dış politika' ilkesiyle uyumlu bir şekilde yürütmüş, geleneksel diplomasi araçlarına parlamenter seviyede elinden gelen katkıyı sunmuştur. Parlamenter diplomasinin devletlerarası ilişkilerde her geçen gün daha büyük bir rol oynaması hasebiyle TBMM, ikili ve çok taraflı ilişkilerin güçlendirilmesine katkıda bulunmak gayesiyle ülke parlamentoları, uluslararası parlamenter asambleler ve uluslararası kuruluşlarla temaslarını salgın sürecine rağmen yoğun biçimde sürdürmeye gayret etmiştir.' diye konuştu.

İkili ilişkileri geliştirme kapsamında 144 ülke ile kurulan dostluk gruplarının faaliyetlerinin bu dönemde de hem parlamenter diplomasi çalışmalarını zenginleştirdiğini hem de Türkiye'nin etkinlik coğrafyasının genişlemesine katkı sağladığını dile getiren Şentop, şöyle devam etti:

'Son 20 yıldır izlenmekte olan çok yönlü dış politika çalışmaları çerçevesinde, Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler Bölgesi ile ilişkilerini geliştirmek amacıyla Meclisimiz; Bolivya, Ekvador, Kolombiya, Peru ve Şili parlamentolarından oluşan AND Parlamentosuna gözlemci üye olması yönündeki davete icabet etmiş ve AND parlamentosu Türk Grubu kurulmuştur. Bu dönemde ayrıca, Türkiye, Azerbaycan ve Almanya arasında oluşturulan Bakü Diyalog ve İş Birliği Platformunun kurumsallaşması ve genişlemesine yönelik çalışmalar TBMM'nin öncülüğünde devam etmiştir.

Diğer yandan, Birleşmiş Milletler Batı Grubu'nun 27 Şubat 2020 tarihli toplantısında, Dışişleri Komisyonu Başkanı Sayın Volkan Bozkır'ın, BM'nin en üst düzey görevi olan 75. Genel Kurul Başkanlığı'na adaylığı oy birliğiyle onaylanmış ve Bozkır, 17 Haziran 2020 tarihinde bu göreve seçilmiştir. Böylelikle, Birleşmiş Milletlerin en üst organı olan Genel Kurulun başkanlığını ilk defa bir Türk yetkili üstlenmiştir. Kovid salgını sürecinde de TBMM'nin dış ilişkiler faaliyetleri kapsamındaki toplantı ve görüşmelerine ara verilmemiş, bunların video konferans yoluyla gerçekleştirilmesi yoluna gidilmiştir.'

'Azerbaycan ile 'iki devlet, tek milletiz' ve aynı ulu çınarın iki dalıyız'

Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Sahibe Gafarova'nın ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye yaptığını anımsatan Şentop, 'Ben de TBMM Başkanlığına yeniden seçilmemden sonra ilk yurt dışı ziyaretimi, TBMM'de grubu bulunan 4 siyasi partiye mensup milletvekili arkadaşlarımızla birlikte 1820 Ekim tarihleri arasında kardeş Azerbaycan'a yaptım. Ziyaretimizle bu geleneği devam ettirmenin yanında, Azerbaycan'ın işgal altındaki öz topraklarını kurtarmak için yürüttüğü operasyonlar devam ederken, gardaşlarımıza destek vermeyi de amaçladık. Her zaman ifade ettiğimiz üzere, Azerbaycan ile 'iki devlet, tek milletiz' ve aynı ulu çınarın iki dalıyız.' dedi.

Şentop, yasama faaliyetlerine bilgi desteği sağlamak ve milletvekillerinden gelen bilgi taleplerini karşılamak üzere araştırma hizmetleri kapsamında bu dönemde, rapor, bilgi notu, bilgi derleme ve doküman derleme türünde 483 çalışmanın gerçekleştirildiğini ve ayrıca Avrupa Parlamento Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi aracılığıyla çeşitli ülke parlamentolarından gelen 147 adet bilgi talebinin karşılandığını söyledi.